Ana Sayfa
Duyurular
2017 Fakülte Birincimizin Konuşma Metni
2017 Fakülte Birincimizin Konuşma Metni

2017 Fakülte Birincimizin Konuşma Metni

2016-2017 Mezunu Eğitim Fakültesi Birincisi Gamze Nur ÖZÜAĞ'ın Mezuniyet Töreni'ndeki Konuşması:

 

Sayın Rektörüm, Sayın Rektör Yardımcım, Sayın Kaymakamım, Sayın Dekanım, Sayın Dekan Yardımcım, Sayın Garnizon Komutanım, Sayın Başsavcım, Sayın İlçe Emniyet Müdürüm, Sayın Milli Eğitim Müdürüm, Değerli Öğretim Üyeleri ve Görevlileri, basınımızın değerli mensupları, öğrenci arkadaşlarımın saygıdeğer aileleri hepiniz hoş geldiniz.

Dört yıl önce çıktığımız yolu bugün burada sonlandırıyoruz. Mezun oluyoruz.  Yorucu vize ve finalleri, bizi sabahlatan ödevleri geride bırakıyoruz. Özellikle öğrencilik hayatımız bitti demiyorum arkadaşlarım. Çünkü unutmamalıyız ki her öğretmen bir öğrencidir aslında. Eğer biz öğretmenler toplumun mimarlarıysak yerimizde sayamayız, ilerlemek daima ileriye doğru gitmek zorundayız. Eskimiş bir zihin bize yakışmaz.   Bugün burada hüzünlüyüz evet. Dört yılımızı uğurluyoruz. Ama Cahit Zarifoğlu'nun şu sözünü unutmayın arkadaşlarım: "Hüzün içinde bize mutluluk getiren bir zarftır." Bugün burada hüzünlü bir bitişin yanında yepyeni bir başlangıç yapıyoruz aslında. Daha keşfedeceğimiz yerler, yapacağımız işler ve aydınlatacağımız karanlıklar var.

Şunu unutmayalim ki arkadaşlarım diplomalar sadece meslek kazanmak içindir. Öğretmenlik şuurunu kazanmak, bu mesleğin idrakine varmak ise diplomaların ötesinde müthiş bir olaydır. Bu şuuru bize kazandıran, bize öğretmenlik mesleğinin önemini aşılayan, kendini geliştiren nesiller olmamıza ışık tutan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü hocalarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Biz burada sadece teoride kalmadık. Yaptığımız öğretmenlik uygulamalarıyla bu mesleğin zorluklarını da güzelliklerini de tattık. Zorluklar bizi yıldırmadı, güzellikler ise bu mesleğe daha çok bağladı. Şimdi yaptığı uygulamalarla işini bilen, teknolojiyi eğitime entegre eden, yeniliklere açık, çağdaş yöntem ve tekniklere hakim, geliştirici, iyileştirici ve yenileyici bir nesil geliyor.

Biz biliyoruz ki her öğrenci öğretmeninden bir parça katar kendine. Artık hocalarımızdan kendimize kattığımız bu parçalarla ülkenin dört bir yanına yayılıp göreve başlamaya hazırız. Bu kutsal mesleği yapmak icin sabırsızlanıyoruz. Gün artık kozamızdan çıkıp kanatlanma günüdür. Zaman, vatana hizmet zamanidir. Vakit; ülkesine yararlı, ahlaklı, vicdanlı, hür nesiller yetiştirme vaktidir. Hedeflerinizi belirleyin arkadaşlarım. Hedeflerinize doğru ilerleyin. Bu süreçte önümüze bir sürü engel çıkacak. Bize düşen yılmamaktır. Biz öğretmeniz. Diplomayı elimize aldığımız an öğretmeniz. Bunu unutmayalım. Bu mesleğe dair kurallarımız olsun. Akıllara kazınan, yeniliklere öncü, iyileştirici bir öğretmen olmak bizim elimizde. Eğitim sistemine bir şeyler katabilmek, yeni nesle yararlı olabilmek için çalışalım. Bu mesleğin kutsallığının farkına varalım. Bir öğretmenden fazlası olalım. İşimizi severek yapalım.

Bugün burada kocaman bir aileye veda ediyoruz. Ben inanıyorum ki yıllar geçse de bu aileyi, dostlarımızı, hocalarımızı gülümseyerek hatırlayacağım. Göreve başladığım zaman yüzümde tebessümle bizim hocamız şöyle derdi diyeceğim. Ve yıllar geçse de bir hocamızın “Ailelerin gözünde çocukları nasıl büyümezse öğretmenlerinin gözünde de bazen öğrencileri öyle büyümez.” sözünü hiç unutmayacağım. Bizim böyle eşine az rastlanır, bu işe inancımızı arttıran saygıdeğer hocalarımız vardı. İnşallah biz de bu sözü söyleyebilecek kadar öğrencilerimizi sahiplenebilir, değer verebiliriz onlara. Biz burada bir aileydik. Ve yıllar geçse de biz bu ailenin fertleri olarak kalacağız. 

Bu fakültede okurken zaman zaman derslerden, yorucu ödevlerden şikayet ettiğimiz oldu. O zamanlar bize üniversitenin değerini sonradan anlayacağımızı söyleyenler vardı. Haklıydılar. Buraya ilk geldiğimizde başlıca şikayet olan fakültenin ilçede olması bize samimi bir ortam sunması yönüyle avantajdı aslında. Şimdilerde daha iyi anlıyorum. Samimi,  içten, mütevazi, güler yüzlü hocalarımızla bir fakülteden fazlasıydı burası. Bize rehberlik eden, aklımıza bir şey takıldığında odalarına gidip rahatça danışabildiğimiz hocalarımızdı onlar. Sakarya Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü farkıydı bu. Bizim şansımızdı. Buraya ilk geldiğim zamanlarda üst sınıflardan çok duyduğum bir söz vardı. Eminim sizin aranızda da duyanlar çok olmuştur. O sözü sizinle paylaşmak istiyorum: “Buraya isteyerek ya da istemeyerek gelseniz de buradan üzülerek ayrılacaksınız.” Şimdi bu söze bende katılıyorum. Bizden sonra bizim bıraktığımız sıraları dolduracak olan arkadaşlarım, oturduğunuz sıraların kıymetini bilin.

Oldukça güzel günler yaşadık bu fakültede. Güzel dostluklar ve anımsanmaya değer anılar biriktirdik.  Fakat güzel günlerin yanında acı hatıralarımız da oldu. Fakültemizin güler yüzlü, sevecen, merhametli hocası Aytaç Kaya hocamızı kaybettik. Tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun. 

Bugün burada Türkiye ve dünyada kalite ödülü almış; Urap sıralamasında 2014'te Türkiye üçüncüsü, 2015'te Türkiye ikincisi olan bir fakülteden mezun olmanın gururunu yaşıyorum. Geçen sene olduğu gibi bu sene de fakülte birincisi bizim bölümümüzden, yani Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Bölümü'nden çıktı. Bu onuru taşımanın gururu içerisindeyim. Elbette ki bu birinciliğin tek muhatabı ben değilim. Başta her türlü maddi ve manevi desteği esirgemeyen, her daim yanımda olan, varlıklarından tarif edilemeyecek mutluluk ve güven duyduğum aileme; saygıdeğer hocalarıma ve Sakarya Üniversitesi ailesine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Gamzu Nur ÖZÜAĞ

Fotoğraflar